Çetin Arık, diyen eski Kayseri Büyükşehir Belediye Lideri Mehmet Özhaseki’ye, bugün yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi.
Arık, şunları kaydetti:
“KAYSERİ TÜRKİYE’NİN PENSİLVANYASI İSE FETÖ’SÜ KİM”
Belediye başkanlığı devrinde ‘Gülen Yüzler’ projesi ismi altında SBS kursları düzenleyerek Kayseri’nin zeki ancak yoksul çocuklarını FETÖ’ye teslim etti. FETÖ’ye hem maddi çıkar hem de insan gücü sağladı. FETÖ için yoksul fukaranın, garip gurebanın konutunu, yerini elinden ağlata ağlata alıp FETÖ için okullar kurdu. İmar değişiklikleri yaparak milyonlarca lira rant sağladı. FETÖ’den gözaltına alınan ve tutuklanan iş adamları daima onun ismini verdi. İş adamları, ‘Biz ne yaptık ise Özhaseki yaptırdı. Bizi Pensilvanya’ya o götürdü. Biz üç gün kaldık, o beş gün kaldı. Artık o bakan oldu, biz delikten bakan olduk’ diyor. Şahsen AKP Milletvekili Mehmet Metiner, hoş kentimiz Kayserimiz için ‘Türkiye’nin Pensilvanya’sı’ diyor. Özhaseki’ye çok fakat çok kolay bir soru: Kayseri Türkiye’nin Pensilvanya’sı ise (ben değil şahsen milletvekiliniz söylüyor) FETÖ’sü kim?
Eğer bu soruya cevap veremiyorsan Kayseri meydanında bir anket yapıp bu soruyu halka soralım, var mısın? Bu ankette ismi çıkan birisi; şahsiyeti, namusu, gururu varsa herhalde istifa eder. Sayın Özhaseki, bu kente yaptığın ihanetleri senden evvelki Büyükşehir Belediye Lideri Şükrü Karatepe, bak nasıl anlatıyor: ‘Saygısızca ve duygusuzca davranıp kentin temel imajını tahrip ettiniz. Kayseri’nin en prestijli semtlerini battı-çıktı köprülerle tahrip ettiniz. Kentin omurgasını kırdınız.’
Evet, Özhaseki’nin bu kente yaptığı ihanetleri anlatmaya sayfalar yetmez. Kayseri’de halk ucuz ekmek kuyruklarında beklerken, ikinci el ayakkabı pazarında ömrünü tüketirken Özhaseki ve onun gibiler, Kayseri’nin sırtına sülük üzere yapışıp kanını emiyorlar. Bir kararname ile Güneşli’nin bin dönümlük tarım alanını konut alanına çevirip zenginlere villa parseli satıyorlar. Kendileri yetmiyormuş üzere çocuklarına, gelinlerine damatlarına yok kıymetine ballı villa parseli satıyorlar. Kendileri daima zenginleşirken halk yoksullaşıyor.
“ÖZHASEKİ’DE PALAVRA ÇOK. NE YAZMAKLA NE SAYMAKLA BİTER”
Evet, Özhaseki’de palavra çok. Ne yazmakla ne saymakla biter. Biz, gelelim Sayıştay raporlarına: 2015 yılı Sayıştay kontrol raporunda, ‘Bulgu 3: İç Denetçi Takımları Bulunmasına Karşın Bu Takımlara Atama Yapılmaması ve İç Kontrol Raporu Düzenlenmemesi” başlığı altında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde iç kontrolün yapılmadığı, usulen bir atamanın yapıldığı vurgulanıyor. Yaptığı her şey şeffaf olması gereken bir belediye, neden iç kontrolden kaçınır. Yanıtını biz verelim: ‘Ballı villa parselleri’ konusunda da karşımıza çıktığı üzere usulsüzlüklerin üstünü örtmek için.
2017 yılı Sayıştay kontrol raporunda; ‘Bulgu 4: Belediyeye İlişkin Taşınmazların Bedel Tespitinin Yapılmaması ve Muhasebe Kayıtlarına Alınmaması” başlığı altında, belediye ismine tapuda kayıtlı olan taşınmazların mevzuata uygun olarak bedel tespitinin yapılmadığı ve ilgili muhasebe hesaplarına kaydedilmediğinin görüldüğü söz ediyor. Yani belediyenin taşınmazları, belediyenin kayıtlarında yok. Haydi unutuldu diyelim ancak 2018 yılı Sayıştay kontrol raporunda da birebir nokta vurgulanarak, “İdarece bulguya iştirak edildiği anlaşılmaktadır. Lakin husus evvelki yıl kontrolünde de bulguya alınmasına karşın rastgele bir düzeltici süreçte bulunulmadığı görülmüştür” deniliyor. Yani ısrarla belediye taşınmazları kayıt altına alınmıyor. Ortada bir taşınmaz var lakin kaydı yok. Konya’da AKP’li belediyenin kaydında olan, lakin tersine ortada olmayan köprü üzere. Evet, Sayıştay’ın 2018 yılı kontrol raporunda tespit ettiği, arayıp da bulamadığı köprü üzere. Yalova’da AKP’lerin çaldığı paranın hesabını CHP’den sormaya kalkan AKP Mahallî İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı, ‘bu beni ilgilendirmez’ demez, diyemez. İspatı da Sayıştay’ın 2018 yılı raporunda (Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı Sayıştay raporunda 13 numaralı bulgu olarak 46’ncı sayfada kayıp köprü yer almaktadır).
Sayıştay, AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde müfettiş olmayan, imtihana girmemiş ve idari takımda bulunan şahısların müfettiş takımlarına atandığı, diğer bir takımda çalışmakta iken kaideleri yerine getirmeyen bireylerin ise itfaiye erliğine atamalarının yapıldığı üzere usulsüzleri tespit etmişken kulağının üstüne yatanlar, elbette olmayan köprü için harcanan milyonlar konusunda da sessiz kalacaktır.
“AZ KALDI, GELİYOR GELMEKTE OLAN”
Ant olsun ki onlar servetlerine servet katarken Kayserili hemşerilerimi nasıl kandırdıklarını, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, palavralarını kapı kapı dolaşıp ifşa edip kimyalarını bozmaya devam edeceğim. Halkın iktidarında bu palavra ve talan nizamı son bulacak. Güçlülerin cürüm işleyip güçsüzlerin bedel ödediği bu çarpık sistem yıkılacak. Az kaldı, geliyor gelmekte olan.”