İnovasyon ve teknoloji, hızlı ekonomik büyüme sağlamıyor

Mehmet KAYA

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) 2022 Dünya İnovasyon Endeksi raporunda, inovasyon ve Ar-Ge sonucu elde edilen gelişmelerin yeterince refah üretmediğini; buna karşılık kötümser ve iyimser yaklaşımların birlikte dile getirildiğini açıkladı. Endeksin sonuçlarına yönelik raporda yapılan değerlendirmede, inovasyon ve Ar-Ge açısından temel bir soru olduğunu ve raporun da temasının “İnovasyon kaynaklı büyümenin geleceği ne olacak” sorusu olarak seçildiği belirtildi.

Bulgular: İnovasyonun büyümeyi hızlandırma yeteneği sorgulanıyor

Raporda ana unsur olarak teknolojik ilerlemenin toplumda yaygınlaşması ve sosyoekonomik etkisinin zayıf olduğu, inovasyonun artmakla birlikte artış hızının düştüğü bulgusuna yer verildi. Net ölçümler yapabilmek için, en iyi göstergeler olan; ABD’nin mikroişlemcilerin hızı, elektrikli cihazların pillerinin fiyatı, rüzgar hariç yenilenebilir enerji maliyetleri ve onaylanan yeni ilaç buluşlarında uzun vadeli eğilimin yavaşlama gösterdiği belirtilen raporda, inovasyona dayalı büyümenin geleceğine yönelik tehlike işaretleri gözlendiği kaydedildi.

Toplumsal olarak teknolojinin benimsenmesi-yaygınlaşması açısından, elektrikli araçlar örneğinde olduğu gibi benimsemenin-yaygınlaşma eğiliminin gözlenmekle birlikte, küresel çapta yeni teknolojilerin geniş bant internet dışında yaygınlaşmanın hala orta-alt seviyede kaldığı kaydedilen raporda şu yorum yapıldı:

“Ağırlıklı olarak COVID-19 salgınının etkisi nedeniyle inovasyonun sosyoekonomik etkisinin düşük seviyede kaldığı görülüyor. İnovasyonun etkisine yönelik bütün göstergelerde gelişim hızında yavaşlama gözleniyor. Ekonomistlerin hayat standartlarının iyileşmesinde en önemli ölçüt olarak gördüğü verimlilik artış hızı şimdiye kadarki en düşük seviyelerden birinde. Bu durgunluk, inovasyonun gelecekteki büyümeyi sağlama yeteneğinin sorgulanmasına neden oluyor.”

Büyük durgunluk

Raporda, büyümenin sağlanması (toplumsal refahın artması için) yeniliklerin küresel olarak yaygınlaşmasının en önemli unsur olduğu belirtildi. Tarihsel olarak, kişi başına reel GSYH’nin yüzyıllarca çok yavaş arttığı, sanayi devriminin etkisiyle 1820’lerden itibaren artış hızının yükseldiği belirtilen raporda; 1820- 1949 arasında yıllık ortalama 1.1, 1950-2021 arasında ise yıllık ortalama 1.9 büyüme hızına ulaşıldığı; daha detayda bakıldığında ise 1950-1973 arasındaki otomasyon döneminde ortalama yüzde 3,8 olan kişi başı gelir artışının 1970-2007 arası yüzde 2,1’e, 2010-2021 arası ise yüzde 1,2’ye gerilediğine dikkat çekildi. Raporda, bu olgunun “Büyük Durgunluk” olarak adlandırıldığına dikkat çekildi.

Teknoloji sanıldığı kadar büyüme getirmiyor

Raporda, bulgulara yönelik karamsar ve iyimser görüşler olduğu belirtildi. Karamsar yaklaşımda olanların düşük verimliliğin kalıcı bir olgu olduğu; büyük dönüştürücü etki yapacak teknolojik buluşların yapılmasının geçmişe kıyasla daha az olduğu yaygınlaşmasının da daha zor olduğu ve etkisinin de geçmişteki buluşlara kıyasla daha az gerçekleşeceği ve son olarak yaşlanan nüfus vb. etkiler nedeniyle büyüme hızını düşürücü karşı etkiler bulunduğu tezlerini ileri sürdüğü kaydedildi.

İyimser yaklaşımda ise; kesintisiz, üssel bir verimlilik artışının zaten mümkün olmadığı (verimlilik artışı sürüyor, bu olumlu bir gösterge), inovasyonun bir özümsenme ve etki etmeye başlama zamanı vardır, etki görülecektir, verimlilik ölçümünde hatalar mümkündür tezlerini işlediği belirtildi. İyimserlerin dayanakları arasında yeni bir Dijital Çağ Dalgası’nın başladığı, yeni bir bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) büyük veri işleme, yapay zeka ve otomasyon sayesinde hizmetler dahil tüm sektörlerde, biyoteknoloji, nanoteknoloji, yeni malzeelerin bulunması, yeşil teknolojiler, diğer bilimsel alanlarda buluş yapmayı, yenilik yapmayı kolaylaştırdığına dair kanıtlar artıyor. Derin Bilim olarak nitelenen bir başka olgu ile sağlık, gıda, çevre ve hareketlilik olmak üzere 4 alanda büyük sıçramaların büyümeyi sağlayacağı görüşü öne çıkarıldı.

Teknolojik gelişmenin toplumsal refahı artırması için yapılması gerekenler

Raporda, inovasyonun daha kapsayıcı ve büyümeye katkı verici olmasını sağlamak için, temel çözümün küresel olarak yenililerin yayılması olduğu belirtildi. Buna ilave olarak yapılması gereken ve çözülmesi gereken sorunlar özetle şöyle sıralandı:

● Yenilikleri finanse etmek ve teşvikler sağlanmalı.

● Kamu, teknolojik gelişmeleri talep yönünde de destekleyerek benimsenmesini (yaygınlaşmasını, kabul edilmesini) sağlamalı, bunu sadece pazara bırakmamalı.

● Yıkıcı yeniliklerin tanıtımı, gelişmesi için (örneğin enerji alanında yenilik için elektrikli şarj istasyonları kurulması gibi) “Tamamlayıcı Altyapı” oluşturulmalıdır.

● Her türlü eşitsizlik, firmalar arası, bölgeler arası, düşük ücretli-yüksek ücretli çalışanlar, ülkeler arası eşitsizlikler teknoloji yayılmasını, benimsenmesini engeller.

● Bireylerin beceri açığı acilen azaltılmalıdır.

● Veriye, bilgiye erişim, veri işlenmesi, yönetimi ve değerlendirilmesi gelecekte yapılacak inovasyonların temelidir. Veri altyapısı oluşturulmalı ve yönetilmeli.

● Robotlar, yapay zeka, genetik mühendisliği, yeni sağlık çözümleri, yeni gıdalar toplumsal olarak kabulü zor olacaktır. Bunun için toplumsal uzlaşı-tartışma ortamı yaratılmalı.

● Uluslararası bilimsel ve teknoloji bilgi akışı açık almalı.

●Gelişmekte olan ülkeler, mevcut teknolojileri kendi ekonomilerine yarar sağlayacak şekilde kullanamıyor.

●Daha iyi ölçüm ve veri sağlanmalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir