Birleşmiş Milletler (BM) Cemal Kaşıkçı davası özel raportörü olarak misyon yapan ve şu an Memleketler arası Af Örgütü’nün Genel Sekreteri olan Dr. Agnes Callamard Halk TV sunucusu ve Dış Haberler Editörü Burak Tatari‘ye konuştu.
Burak Tatari ve Agnes Callamard
Tatari’ye verdiği demeçte Kaşıkçı davasının Riyad’a devranı sonrasında Ankara’ya gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Türkiye ziyaretini pahalandıran Callamard, “Muhammed Bin Selman’ın cinayetteki sorumluluğu Türkiye ziyaretini sorunlu hale getiriyor” dedi.
‘Sürecin davanın dönemine kadar gideceğini düşünmüyorduk’
Burak Tatari: Cemal Kaşıkçı davasını göz önünde bulundurduğunuzda Türkiye ve Suudi Arabistan ortasındaki olağanlaşma sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Agnes Callamard: Çok dertliyim, çok üzgünüm. Kaşıkçı davasında Türkiye en zayıf halkaydı. Tabir ve basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin çok berbat bir karnesi olduğunu biliyorduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaşıkçı cinayetini memleketler arası prestiji için kullanabileceğini biliyorduk. Ancak itiraf etmeliyim. Bunun davanın Suudi Arabistan’a devredilmesine kadar gidebileceğini düşünmüyorduk. Beni en çok şaşırtan bu oldu. Veliaht prensin Cemal Kaşıkçı cinayeti buyruğunu vermesinin ispatları bulunduğu için Muhammed Bin Selman’ın Türkiye’yi ziyareti ziyadesiyle sorun barındırıyor.
Türkiye’deki adalet sistemi için davayı cinayetin sorumlusu olan ülkeye gönderdi. Suudi Arabistan’da yargılamanın adil olmayacağını biliyorlar… Bu, Türkiye’de bağımsız yargının kalmadığını gösteriyor, çok telaş verici.
Burak Tatari: Yalnızca Türkiye değil, ABD Lideri Joe Biden da yakın vakitte Suudi Arabistan’ın ziyaret edecek. Milletlerarası kamuoyunun Kaşıkçı davasını unutup Riyad idaresiyle olağanlaşmaya yanlışsız gittiğini düşünüyor musunuz?
Agnes Callamard: Batı dünyası, Suudi Arabistan’ı gereğince cezalandırdıklarını, Suudi Arabistan ve Muhammed Bin Selman’a adaletten daha fazla muhtaçlık duyduklarını düşünüyor. Şu an olan biten, yalnızca Suudi Arabistan’la olağanlaşma değil, fiili olarak Suudi Arabistan devletinin başı olan ve Cemal Kaşıkçı cinayetinin buyruğunu veren Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın rehabilitasyonu manasına geliyor.
Burak Tatari: Birçok kere söz ettiniz ancak bizim için bir kere açıklamanızı rica edeyim. Suudi Arabistan idaresinin Kaşıkçı cinayetindeki rolü neydi?
Agnes Callamard: Harika, berbat ve memleketler arası bir cinayetten bahsediyoruz. Kaşıkçı’nın Türkiye’de öldürülmesiyle Suudi Arabistan hükümeti, öteki bir ülkede işlenen bir cinayet, azap, zora dayalı ortadan kaybetme, Türkiye’nin egemenliğini ihlal etme ve barış vaktinde bir diğer ülkenin topraklarında şiddet kullanma hatalarına imza attı. Tek bir cinayette işlenen cürümler korkutucu derece çok. Muhammed Bin Selman’ı rehabilite edilmesi bu nedenle tüm dünyadaki gazeteciler için çok tehlikeli ve ziyan verici.