Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı Umur Talu, Emek ve Özgürlük İttifakı içindeki partisinin farklı listelerle seçime girme kararına yöneltilen tenkitlere, “Solda hiçbir partinin kendi legal varlığını devam ettirme eforlarına saygısızlık etmemek lazım” karşılığını verdi.
Talu, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Umur Talu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Aslında çok geçmişten bakarsan çocukluktan beri TİP’in dinamizmini gördüm, sempati duydum. O kadar insanın meselesine hassaslık, onların yükünü taşımak manevi olarak… Dedim ki ‘Evet artık bir şey yapmalıyım, daima yazıyorsun artık somut olarak insanları dinle, beşerlerle bir şey yap’. Sonra adaylığa kadar iş gelişti. Emel omuz vermek. Farklı bir formda partiye bir sempati var. Bu partiyi Meclis’te küme kurabilir hale getirmek gaye. Beşerler bir samimiyet gördü. Çok farklı kesitlerin sıkıntılarının lisana getirebileceğini gördü. 4 arkadaşımızın performanslarını gördü. Bu ülkede az lisana getirilen sıkıntılarını, canı acıyan insanlarının kaygısını lisana getirmek. O kısıtlı takımla her gün gündeme sokabilmek. Beşerler ilgi gösteriyor. Çok sıcak davranıyorlar. Elbette soğuk bakanlar da olur. Bu oya yansır yansımaz fakat TİP bu ülkede bir temsil kanalı olmuş. Bu temsil küme biçiminde yansırsa hakikaten çok değerli.
“Hakikaten gitmesi için hakikat vakit. TİP’ten doğmamış olsa da bir oy Kemal’e bir oy TİP’e diye. Kemal Bey’in doğrularını destekleyecek, söyleyip yapmadıklarını başına vuracak. Onun için TİP’e verilen her oy kıymetli. Bir defa şahsen listelerde ve kendi bölgemde görüyorum. Listede çok sayıda genç personel ve çalışan var. Sendikal örgütlenme, esnek çalışma sistemi, işsizlik. Yalnızca emekle değil tıpkı vakitte bayanlara şiddet, üniversitenin çökmesi, akademik özgürlüklerin gitmesi…. Türkiye’nin o kadar çok sıkıntısı var ki, hasebiyle bunlar daima emek problemi.
’20 YILDAN ÖNEMLİ BİR BIKKINLIK VAR’
Bu iktidar akıl, emek ve liyakat düşmanı hale geldi. Bu ülkenin umut sorunu var. Beşerler çocukları için, bayanlar kendi varlıkları açısından, gençler gelecekleri için umutsuz. Esnaf da umutsuz. Bir başörtülü bayan, bir başörtüsüz bayan ikisi de birebir ezayı yaşıyor. Karşılarındaki pazarcı da tıpkı kaygıdan mustarip. Değişsin diyorlar. Yüksek sesle seslendiren de çok var. 20 yıldan önemli bir bıkkınlık var.
TİP gençlerin olduğu bir parti. Teğe bir alanda olmaya çalışıyor. TİP benim gördüğüm canı acıyan, sıkılan kimse, ‘bunlar benim sesimi lisana getirebilir’ diyor. ‘Bunlar 4 kişiydiler, biraz daha güçlenebilirlerse’ diyorlar. Türkiye’de önemli bir sorun da muhalefet sorunu. O muhalefet de dünün 21 yıllık iktidarına bırakılmayacak kadar önemli bir iş. Kemal Bey’in başındaki uygunluk dünyasında tahminen en değerli partilerden biri TİP.
‘HASAN CEMAL’E ÇOK ŞAŞIRDIM’
“Bugün bu kıssa öbür türlü devam etti. Ben parti idaresinde olmadığım için uzun mühletten yapılan görüşmelere vakıf değilim, fakat sonuçlarını biliyorum. TİP birçok vilayette Yeşil Sol’un, bilinen ismiyle HDP’nin güçlü olduğu birçok yerde seçime girmiyor. Fedakârlık yapan TİP. TİP niçin başka giriyor? Sonuçta bu bir parti. Güçlenmek ve küme kurmak isteyen bir parti. Kendi sesi, kelamıyla var olmak istiyor. Kendisi de küme kurmak istiyor. Hasan Cemal’e çok şaşırdım. Çok da deneyimli arkadaşımız… Bir öteki sol partiye “oy vermeyin” diyebiliyor. İki günde bu noktaya gelebiliyor. Oy vermeyin diyebileceğiniz öteki partiler var. Erkan Baş, Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Demirtaş TİP’e de muvaffakiyetler diledi.
Bazı beşerler bilhassa TİP kanalıyla sesini duyurmak istiyorlar. Solda hiçbir parti kendi yasal varlığını devam ettirme eforlarına saygısızlık etmemek lazım. Muharrem İnce fenomeni bir halde bitecek. Kemal Bey tekrar kalktı gitti konuştu. Oradan da bir anlaşı çıkmadı. Herhalde İnce bunu denemek istiyor.
Bu işin birinci çeşitte bitme ihtimali var. Beşerler düşünceleriyle yaşıyor. Orada 50 bin meyyit yatıyor. Yalnızca kendisine sunulan sadakalar, gazının şu kadarı ücretsiz, yok kredi vereceğim, son anda gelen şeylerin neden geldiğinin şuuruna varamıyorsa tabi ki çok aşağı inmeyecek.”