Marmara Denizi‘nde 2 yıl evvel ortaya çıkan ve neredeyse tüm Marmara Denizi’ne yayılan müsilaj kabusu geri dönüyor. Tekirdağ, İstanbul Fenerbahçe, Mudanya, Gemlik Körfezi ve Erdek’te kremsi müsilaj tespit edildi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Erdek Körfezi’nde dalış yaparak, incelemelerde bulundu. Alg çoğalması olduğunu tespit eden Prof. Dr. Sarı, Bandırma Edincik kıyılarında yüzeye çıkan kremsi müsilajın fotoğraflarını paylaştı. Prof. Dr. Sarı, müsilajın 11 çeşidi olduğunu vurgulayarak, kremsi müsilajın başlangıç düzeyi olduğunu tabir etti.
“3 TANE TETİKLEYİCİSİ VAR”
Prof. Dr. Mustafa Sarı, kremsi müsilajın görüldüğü bölgelerle ilgili olarak “Cumartesi gününden beri Marmara Denizi’nin çeşitli kıyılarından benzeri imgeler akmaya başladı. Tekirdağ, İstanbul Fenerbahçe, Mudanya, Gemlik Körfezi ve Erdek’te benzeri manzarayı görmeye başladık. Bu imaj 2021 yılında karşılaştığımız felaket boyutundayken müsilaj ile emsal olduğu için doğal olarak kamuoyu kaygılandı. 11 farklı müsilaj tipi var. Bu gördüğümüz ‘kremsi müsilaj’ olarak tanımladığımız bir manzara. Şu an bu imajın içerisinde polenler de var. Müsilajın 3 tane tetikleyicisi vardır. Birincisi global iklim değişikliğine bağlı deniz yüzeyi sıcaklığındaki olağandışı artışlar, ikincisi deniz kurallarındaki durağanlık, oburu de kirlilik. Bu üçü bir ortaya geldiğinde felaket boyutunda müsilaj ile karşılaşıyoruz.” dedi.
“2 AYDIR DEVAM EDEN ALG ÇOĞALMASI VAR”
Kuraklığın müsilaja yer hazırladığını lisana getiren Sarı “Mevsim koşulları çok kurak geçti. Bu kuraklıktan ötürü daha evvel de ihtarda bulundum, ‘Bu kurallar devam ederse müsilaj riskiyle karşı karşıya kalırız’ dedim. Ben daima dalış yapıyorum biliyorsunuz, 2 aydır devam eden bir alg çoğalması var. O neden kaynaklanıyor? Denizin azot ve fosfor yükü çok fazla. Bu koşullarda deniz suyu sıcaklıkları da çok yüksek olduğu için süratle organizmalar çoğaldılar. Çoğalınca görüş 2 metre uzaklığa kadar düştü. Yüzeyden başlıyor 25 metreye kadar görüş düşüyor” dedi.
“ŞARTLAR DEĞİŞMEDEN SONUCUN DEĞİŞMESİ BEKLENEMEZ”
