Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos ‘ta kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de köyün yakınındaki dere yatağında bir çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın, öldürüldükten çabucak sonra itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın kendisine ilişkin kırmızı renkli araçla dereye götürüldüğü araçtaki kanıt arama ve inceleme manzaraları ortaya çıktı. Tüm döşeme ve koltukları sökülen araçta yapılan titiz incelemede biyolojik bulgular arandığı yer alıyor. SÖZCÜ’nün ulaştığı bir öteki imajda de ailenin jandarma görevlilerini yanlış yönlendirdiği mezarlık etrafında yer altı imajıma aygıtıyla yakın vakitte gömülen bireylerin mezarları da ceset bulunmadan 4 gün evvel aranıyor.
Görüntülerde Narin’in cesedinin bulunmasından 3 gün sonra cesedin taşındığı aracın incelemeye alındığına dair jandarmanın kamera kaydında, “Bugün 11 Eylül 2024 Saat 20.30. Diyarbakır Bağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesinde Narin’in Güran’ın öldürülmesi sonucunda cesedinin taşındığı 23 AN 630 plakalı araç üzerinde biyolojik inceleme yapılıyor” diye kayıt yapılıyor.
ARAÇ İÇİNDEKİ TÜM DÖŞEME VE KOLTUKLAR SÖKÜLDÜ
Görüntülerin devamında beyaz önlüklü, eldivenli Jandarma Olay Yeri İnceleme gruplarının araç üzerindeki çalışmaları yer alıyor. İmajlarda, araç içindeki tüm döşemelerin, koltuk ve kılıflarının tümden yerinden söküldüğü, DNA ve biyolojik bulgu çalışması yapılmak üzere el konulan araçtan elde edilen gereçlerin itinayla kanıt poşetlerine konularak Van Jandarma Kriminal Laboratuarına DNA eşleşmesi için gönderildiği manzaralar yer alıyor. Koltuktaki döşeme kumaş ve kılıfların süngerlerden arındırılarak kanıt poşetinde koruma altına alındığı görülüyor. Yeniden sırt kısmındaki koltuk döşemelerine ilişkin kumaşlar, bıçak yardımıyla yerinden sökülerek kanıt poşetlerine konuluyor.
AİLENİN YANLIŞ YÖNLENDİRDİĞİ MEZARLIK GÖRÜNTÜLERİ
Bir öteki imajda ise imgelerde Narin’in bulunmasına pürüz olmak için jandarma vazifelilerinin yanlış yönlendirildiği mezarlıktaki arama ve tarama faaliyetleri de yer alıyor. Narin’in cesedi bulunmadan 4 gün evvel 4 Eylül günü mezarlık etrafında aygıtlar eşliğinde yapılan arama faaliyetleriyle ilgili yer alan imgelerde, “4 Eylül 2024 kayıp çocuk Narin Güran’ın bulunması olayına istinaden Tavşantepe Mahallesi mezarlığında yeni taze mezarların aygıt eşliğinde içerisine bakılmaktadır. Şu anda bu faaliyet icra edilmektedir” deniliyor.
Askerler ellerindeki yer altı görüntüleme aygıtlarıyla yakın vakitte ölmüş bireylerin mezarlarını inceliyor ve Narin’in öldürülüp mezarlığa gömülmüş olabileceği ihtimalini de göz önünde bulundurarak mezarlık içinde ve etrafında titiz bir çalışma yürüttüğü görülüyor.
ÖNCE SORGU SONRA YER GÖSTERME VE TATBİKAT YAPTIRILIYOR
Görüntülerin devamında cesedi taşıdığı araç üzerindeki inceleme tamamlandıktan sonra itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın jandarma komutanlığındaki sorgu imgeleri de yer alıyor. Bu imajlarda de itirafçı Nevzat Bahtiyar’a siyah bir güneş gözlüğü takıldığı, başında bir şapka ile sivil bir güvenlik görevlisine kelepçelendiği ve köyün yakınlarındaki Eğertutmaz deresine getirildiği görülüyor. Bu manzarada, Bahtiyar sivil jandarma vazifelileri ve 2 Cumhuriyet savcısının nezaretinde Narin’in cansız vücudunu nasıl ve ne biçimde dereye gizlediğini anlatıyor. Bu imaj kaydında ise şöyle deniliyor:
-21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesinde meydana gelen taammüden öldürme olayıyla ilgili 09 Eylül 2024 tarihinde olay mahallinde gerçekleşen yer göstermeyle ilgili kamera görüntüleri” diye anons yapılıyor. Manzaralarda, Cumhuriyet Savcısı, cesedi Salim Güran’dan nasıl ve ne biçimde teslim aldığını Nevzat Bahtiyar’a soruyor.
-Bahtiyar’da cesedi nasıl teslim aldığını anlatıyor. Savcının burada yolun üzerinde mi görüştün, hiç çekinmedin mi biri görür diye. Pekala çuvala da burada mı koydun” sorusuna “Evet” karşılığını veriyor. Bahtiyar savcıyla olan diyaloğunda şunları söylüyor:
“Salim al bunu kaybet dedi. Ailenin başına ne geleceğini biliyorsun diyerek beni tehdit etti. 200 bin lira vereceğim dedi. Birlikte sarılı olduğu battaniyeden çıkarıp benim aracımın bagajında olan çuvalın içine koyduk. Salim battaniyeyi tekrar ön yolcu koltuğuna bıraktı. Çuvala çantasını, ayağındaki terliklerini bıraktık. Birlikte benim otomobilime yerleştirdik. Çuvalın ağzını bağlamamıştım. Derede bağladım.”
“NASIL DÜŞÜRMEDEN TAŞIDIN?”
Görüntülerde Bahtiyar’ın savcı ile birlikte dereye hakikat yürüdüğü görülüyor. Bahtiyar dere yatağına indiği sırada savcı soruyor. “Sen emin misin çocuğu düşürmediğine. Baksana kendin tek başına inemiyorsun. Oradan aşağına nasıl indirdin bu çocuğu. Fırlattın mı, ne yaptın. Artık duramıyorsun ayakta. Sonuç da 15-20 kiloluk çocuk var kucağında. Nasıl düşürmeden taşıdın dereye bir göster” diyor. Bahtiyar ise küçük kızı gizlediği sazlıkların bulunduğu noktaya gelerek, Buraya bıraktım” diyor. Savcı bu sefer, “Cesedi bıraktığı yer ile anlattığı yer birbirine uyuyor mu” diye soruyor jandarma görevlilerine. Bilgiler uyumlu olunca yer gösterme sürecine son verilerek Bahtiyar tekrardan sorguya götürülüyor.
Deredeki yer gösterme süreci bittikten sonra Nevzat Bahtiyar’ın bu sefer kamera karşısında Jandarma Komutanlığındaki söz alma süreci görülüyor. Bu imajlarda de Bahtiyar’ın sakin ve itidalli olduğu gözlerden kaçmıyor. “Yasaların bana tanıdığı haklardan faydalanmak istiyorum” diyor.