Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk’e gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yasal prosedürde Emekli Maaşları Temmuz ayında düzenleniyor. 7 bin 500 lira yaptığımız sıra ağır ve haklı formda gelen talep vardı. 7 bin 500 lira yaptığımızda yaklaşık 9,5 milyon insan istifade etti. Bizim emekli olan insanlarımız yuvarlak 15 milyon. Bundan istifade edemeyen, prim ödemiş beşerler var. Onlardan ağır talep geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız katıldığı programda onlarla da ilgili düzenleme yapacağız. Temmuz ayında bütün bunları tekrar değerlendireceğiz. Ödediği prim dikkate alınarak kademeli olarak artış olacak.
Yatırımların maliyetleri var. Sabit sermaye yatırım maliyetlerini belirleyen birçok iktisadi faktör var. Ekonominizin döviz üretme kabiliyeti geliyor bunların başında. Bütün bunlar maliyetleri artırıyor. Ek güç maliyetleri oldu. 57 milyar dolar bir iktisada 1 yıl girdiği vakit, tüm bu dedikleriniz yarı yarıya ucuzlar, çıktığı vakit yüzde 100 pahalılanır. Büyümenin maliyeti var. Büyüme üretimdeki artış demek. Artış istihdam yaratıyor. Bütün bunların maliyeti enflasyona yansıyor. 57 milyar dolarlık ek maliyeti çıkardığınız vakit Türkiye rahatlar. Bu konjonktürel durumu yönetmek için Türkiye büyüyerek, ihracatını artırarak bu sorunu çözecek. İşsizliği aşağı çekmek zorundayız. Türkiye yüzde 5’lik bir büyüme yarattığı vakit 750 bin istihdam yaratıyor yaklaşık.
Yüzde 7’de 1 milyon 100 bin civarında. Pandemi, enflasyonun Türkiye’deki yansımalarına ek olarak güç kaynaklarına ödediği paraya büyümeye devam ediyor. Faiz bir denetim aracı değil. Enflasyon süratli halde düşüyor artık. Enflasyon denetim altına alınmıştır. Bu yılın sonu itibariyle enflasyon süratli formda düşmeye devam edecek. Enflasyona karşı da çalışanların, işçileri koruyacak bir dizi toplumsal siyaset uygulaması devreye soktuk. Türkiye tarihinde birinci sefer 460 dolara yakın bir minimum fiyat açıkladık.
Türkiye bütün ekonomik koşullar karşısında bilhassa çalışanlarını koruyan toplumsal siyasetler uyguladı. İktisat büyüdü. Enflasyon karşısında işçilerini koruyan fiyat siyasetlerini uygulamaya soktu. Taban Fiyat üstteki fiyatları de belirleyen tesiri vardır. Üsttekiler fazla artmıyor. O yukarıdakilerinin örgütsüzlüğünün sonucudur. Türkiye’nin takip ettiği siyasetler büyüme, istihdam ve üretimi artırarak yürümesini sağlayan siyasetlerdir.
Konjonktürel sıkıntıların aşılması öncelikli problemdir. Her ekonomik büyüme, ekonomik konjonktürel durum yeni meseleler ortaya çıkarabilir. Toplumsal devlet, toplumsal siyasetlerle çalışanların, emeklilerin durumunu korumaktır. Son olarak 700 küsur bin kamu çalışanı ile toplu mukavele yaptık. Bu çok kıymetli bir şey. Bu kontrat özel kesimdeki personellere de model olarak yansıyor. Taban Fiyat Komitesi, patron, personel sendikaları ve kamu ismine bizim üyesi olduğumuz bir kurul. Bu komite kararları veriyor. Biz komite kararlarına nazaran kıymetlendiriyoruz. Artık benim buradan sayı açıklamam ahlaki olarak gerçek olmaz. Şunu söylüyorum; 500 dolara tekabül eden bir alım gücünü Türkiye’nin taban fiyatta müdafaasını, yalnızca taban ücretliler için değil öbür çalışanlara da yansıyor.